Bir Tarkovsky Klasiği - Stalker (İz Sürücü)


    



     Andrei Tarkovsky’nin 1979 yapımı filmi Stalker, inanç üzerine tokat gibi bir yapım. Film; büyük bir kısmı yok olmuş Dünya’da,  totaliter bir rejim tarafından yönetilen üç kişinin ‘Bölge’ adı verilen yerin içinde barındırdığı ‘Oda’ ya yaptıkları yolculuğa odaklanıyor.
‘Bölge’nin tam olarak nasıl oluştuğu bilinmemekle beraber bir göktaşının düştüğü fakat bu taşın bulunamadığı söylenmekte.  ‘Oda’  denen yer, kişilerin en derin arzularının gerçekleştirildiği uhrevi bir yer. Bu ‘Oda’ya ulaşmak için ‘Bölge’den geçmeniz ve ne olduğu anlaşılmayan gizli bir varlığın –benim anladığım bu varlık doğa- sizi yolunuzdan alıkoyması ve ölmenize sebep olması risklerini göze almanız gerekmektedir.


     Filmin açılış sahnesi, filme adını veren İz Sürücü’nün hayatına, evine odaklanarak başlıyor. Dokuz dakikalık sesiz bir giriş sahnesiyle sabrınızın da sınandığını unutmayın. Film de bir tarafta bilim insanı, diğer tarafta özgür iradeyi savunan yazarın bulunduğu ve bunların tuhaf bir tevekkül ile bağlı kaldıkları İz Sürücü’nün; inancı sorgulatan, inanç ve rasyonalitenin çatıştığı, insanın gerçek amacının ne olduğunun bilinemeyeceği üzerine yapılan tartışmalarla ilerlemektedir.  Filmde  ‘Bölge’ denen yeri bir cennet olarak görebilir veya Tanrı’nın oluşumu yani bölgeyi tanrısallaştırdıklarını düşünebiliriz. Burada ‘’neye inanıyoruz ?’’  ‘’inanç olmadan yaşabilir miyiz’’ ‘’gerçekten umut var mı’’ sorularını birçok kez kendinize sorabilirsiniz. Psikolojik bir geriliminde olduğu film ayrıca odaklandığınız zaman sizi bir sonraki sahneyi düşünmeye itiyor.



     Anlam arayışı içinde olan, sinemayı aksiyon ve aşk filmlerinden öte gören, sanata değer veren kişilerin kesinlikle izlemesi gereken bir başyapıt. Şöyle söylemek gerekirse izleyicinin filmi ilginç ve izlenebilir bulmaması normal. Çünkü film uzun ve yavaş ilerliyor, diyalogları az fakat sizi anlam karmaşasına itecek sözlerle dolu. Tarkovsky’i  izliyorsanız, uzun sahneleri için sabretmeli ve her karesinde ne anlatmak istediğini düşünmelisiniz. Çünkü maddi kaygıdan ziyade fikirlerini anlatabileceği bir araçtı sinema. Stalker’ı izlerken Hollywood filmi izlemediğinizi ya da hazza,zevke odaklı maddi bir film izlemediğinizi anlamalısınız. Filmi ilginç kılan bir özellikte, filmin terk edilmiş bir bölgede çekilmesi. Bu bölge kimyasal bir afetin yaşanması üzerine boşaltışmış. Daha ilginç olansa bu filmde oynayan birkaç kişi  ve filmin yönetmeni olan Tarkovsky’de kanserden ölecektir.


Yorumlar

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Film yorumları ve önerileri